5 Kasım 2017 Pazar

FARELER VE İNSANLAR: SİNEMA MI, KİTAP MI?


      Sevgili Okurlarım,
    Bu yazımda sizlere iki kez sinemaya uyarlanmış olan John Steinbeck’in ünlü eseri Fareler ve İnsanlar’dan ve kitabın son yapılan (1992) film uyarlamasından bahsedeceğim. Kitap, iki arkadaşın etrafında dönen olaylardan oluşsa da dönemin zorlu çalışma koşulları, ırkçılık gibi toplumsal konuları da sade bir dille işlemektedir.
    Kitabın baş karakterlerinden biri olan George Milton ortalama fizik ve zekaya sahip biridir. Arkadaşı Lennie Small ise iriyarı ve çok güçlü bir fiziğe sahip olmasına rağmen ruhen çocuktur.
    Birbirlerine destek olarak çıktıkları yolcululuklardan sonuncusunu anlatan kitap, iki arkadaşın çalışmak için gittikleri çiftlikte geçmektedir. Patronları kitapta çok gözükmese de patronun oğlu Curley ve karısı sık sık karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda George’la iyi anlaşacak olan Slim, en yaşlı çalışan Candy ve zenci seyis Crooks kitabın diğer önemli karakterleridir.
    George bir taraftan çalışırken diğer taraftan da Lennie’nin hata yapmasını önlemeye çalışmaktadır. Lennie’nin yumuşak dokulara olan düşkünlüğü ve kontrol edemediği gücü yüzünden, George ne kadar uğraşsa da başları sürekli derde girmektedir.
    İki arkadaşın en büyük hayali kendilerine ait bir ev, topraklarının olması ve orada kimsenin emri altında olmadan yaşamaktır. Bu hayale yaşlı Candy’nin de katılması onları memnun edecektir. Aslında Lennie’nin pek ilgilendiğini söyleyemeyiz, onun tek önemsediği orada beslemek istediği tavşanlardı sonuçta. Ama ne kadar çok isteseler de bu çiftlikteki çalışmalarının sonunda hayallerine ulaşamayacaklardır.
    Harry Potter kitaplarını gerçekten seven insanlar Harry Potter filmlerinin tam bir hayal kırıklığı olduğunu bilir. Bu çoğu filmde de böyledir. Filmler kitabın karşılığını vermezler. Fakat bu filme başta önyargıyla baksam da oldukça başarılı bir uyarlamaydı.
    Filmde hayalimdeki karakterlerin karşılığını tam olarak alamadığımı belirtmeliyim. İlk olarak George (Gary Sinise) kitapta esmer olarak betimlenirken, filmde sarışın, renkli gözlü bir oyuncu tarafından canlandırılmıştı.
     Lennie’nin (John Malkovich) ise kitapta oldukça iriyarı olduğu söylenirken filmde fiziksel olarak yeterli bir oyuncu seçilememişti.
    Curley’nin karısının kitaptakiyle hiç örtüşmediği açıkça görülmektedir. Kitapta baştan çıkarıcı, şuh ve erkek düşkünü olarak tanıtılırken, filmde masum yüzlü, çok güzel ve yalnızlıktan bunaldığı için kendine arkadaş arayan bir aile kızı gibi tanıtılmıştır.
    Slim ve Candy karakterlerinin filmde karşıma tam olarak kitapta hayal ettiğim gibi yansıtıldığını da belirtmeliyim.
    Oyuncuların fiziksel özellik olarak kitaptaki karakterlere tam olarak uymadığını düşünsem de oyunculuklar oldukça iyiydi, bu da oyuncuların kitaptaki karakterlere daha çok benzemelerini sağlamıştı.
    Kitap oldukça gerçekçiydi ve abartma kesinlikle yoktu. Bu gerçekçilik filme de yansıtılabilinmişti. Aynı zamanda kitap çok akıcı bir dille anlatılmıştı ve bir sonraki sayfada bile ne olacağını merak ediyordum fakat film biraz yavaş ilerlemekteydi ve beni biraz sıktı.
    Dostluğun çok iyi yansıtıldığı bu kitabı bitirdikten sonraki hüzün duygusunu aynı şekilde filmde de hissettim.
    Benim en çok beğendiğim nokta ise kitaba oldukça sadık kalınmış olmasıydı. Filmi izlerken kitabımdan bakıyordum, bazı repliklerin hiç değiştirilmeden kullanıldığını gördüm ve bu beni çok mutlu etti.
    Benim tavsiyem ilk önce romanı okuyup sonrasında ise filmi izlemenizdir çünkü kitap özgündür ve ortaya çıkan ilk üründür.
    Sizin de benim kadar beğeneceğinizden emin olarak yazımı Robert Burns şiirindeki şu sözle bitirmek istiyorum:
En iyi planları farelerin ve insanların
Sıkça ters gider…    Eylül ŞIRAY 8-A