26 Şubat 2018 Pazartesi

BU BİR RÜYA MI?


Günlerden bir gün Miguel jet skisiyle çocuğunu okuldan almaya gidiyordu. Etrafın ne kadar kirli olduğunu biliyor ama buna aldırış etmiyordu. Çünkü “Kirlenmek güzeldir.” diyordu. Bu söz Omo reklamlarından alınmıştı. 2000’li yılların başında Omo’nun böyle bir reklamı vardı. Neyse Miguel çocuğu Ayşen’i okuldan almak için jet skisini durdurdu. Ayşen onu uçan kaykayıyla çatıda bekliyordu. Bir anda aşağıya indi ama hala havadaydı. Miguel, Ayşen’i jet ski’ye yerleştirdikten sonra ona Fruko gazozun son modelini verdi. Yani altında on yüz bin milyon baloncuk ile uçanlardan. Ayşen gazozunu içerken Miguel de yavaş yavaş eve doğru ilerledi. Eve vardıklarında Ayşen’in annesi Lopez yemek hazırlıyordu. Ayşen “Anne, yemekte ne içeceğiz?” diye sordu. Lopez, “Ayşenciğim, akşam yemekte makarna suyu ve sebzeli tavuk suyu içeceğiz.” dedi. Ayşen bu sıvıları çok severdi ama babası Miguel’in en sevdiği sıvı menemen suyuydu. Annesi Lopez ise avokado salatası suyunu severdi. Akşam oldu, yemekler yendi. Bütün ailenin elinde şeffaf telefonları vardı ama yine de televizyon çalışıyordu. Miguel  kızına “Ödevin var mı?” diye sordu.  Ayşen “Yok babacık.” dedi. Lopez mutfağa gidip tatlıları getirdi. Ayşen tatlı yemeğe bayılırdı. Tatlı olarak aşure suyu vardı. Tatlısı biten Ayşen odasına gitti.
Odasının duvarları şeffaftı ve etrafta balıklar vardı. Yeni evleri suyun altındaydı. Odasında oynamaya başlayan Ayşen’in yanında bir anda bir yunus belirdi. Ayşen yunus ile oynamaya başladı. Ama bir süre sonra yunus ortadan kayboldu. Ayşen çok üzüldü tam o sırada Ayşen’in tavanında renkli denizyıldızları belirmeye başladı. Ayşen hangisine dokunsa onun rengi değişiyordu. Ayşen bunun çok eğlenceli olduğunu düşündü ama bir süre sonra denizyıldızları da kayboldu. Ayşen etrafına bakındı ve aniden odası sarsıldı, gelen beyaz balinaydı. Yanlışlıkla Ayşen’in odasına çarpmıştı. Ayşen ona bir şey olacak diye çok korktu. Daha sonra yunus, beyaz balinaya yardım etmek için yine geldi sonra ikisi birlikte odadan uzaklaştılar. Tam o sırada bir denizatı geldi ve Ayşen’e “Seni suda gezdirmemi ister misin?” diye sordu. Önce Ayşen onun nasıl konuştuğunu anlayamadı ama sonra “Tamam, çok isterim.” dedi. Birlikte suyun altında dolaşmaya başladılar. Denizatı Ayşen’i rengârenk deniz canlılarının olduğu bir mağaraya götürdü. Orada renkli balıklar, renkli taşlar ve mercanlar vardı. Muhteşem bir yerdi. Denizatı Ayşen’e “Gel, seninle oyun oynayalım!” dedi. Ayşen mutlulukla “evet” diye bağırdı. Oyun parkına benzeyen bir yere geldiler. Sanki bir salıncak ve bir trambolin vardı. Birlikte oynadılar. Artık eve dönme vakti gelmişti, Ayşen denizatının sırtına bindi. Denizatı çok hızlı gidiyordu. Aniden durması gerekti ve Ayşen düştü. Ne olmuştu? Ayşen bir anda uyandı ve böyle bir şey olmadığını anladı. Koşarak anne ve babasının yanına gitti. Olan bitenleri onlara anlatmak için sabırsızlanıyordu. İdil SERTER 6-B