10 Kasım 2014 Pazartesi

"Atamıza Günümüz Çocuklarından Mektuplar" konulu mektup yazma yarışmasının birincisi

                    
                    Sevgili Ata’m,
                   
                Seni ilk tanıdığımda tam üç yaşındaydım. Evin en değerli köşesinde resimlerin vardı. Annem “A-ta-türk” dedi. Üç hece. Şimdi düşünüyorum da bütün gizeminle ve o heybetli varlığınla sadece üç hece seni bize anlatıyordu. Değerin mavi gözlerindeki derinlik ve ismindeki bu anlamdı sanki seni heybetli kılan. Çok sonraları seni daha iyi tanıdım. ”Ata'm nasıl biriydin sen? Seni tanıyabilmek, sana dokunabilmek… Seninle sohbet edebilmeyi hayal eden milyonlarca çocuklardan sadece biriyim. Öyle bir tutkuyla sevdik ki biz seni, ölümünden sonra anılan, hiç unutulmayan, bir vatanı yaratan, ilkeleriyle yaşatan ”Mavi Gözlü Dev Adam. ”Benim Ata’m.
                
                 Seni annemden ilk dinlediğimde gözlerinin yaşla dolduğunu gördüm. Büyük dedem gaziymiş cephede, seninle düşmanlara karşı savaşmış. Her gazi gibi anneme yaşadıklarını anlatırken, ”Bu vatan kolay kazanılmadı evlat, değerini bilelim.” dermiş. Şimdilerde annem ve etrafımdaki büyüklerden bu sözü daha sık duyar oldum Ata'm. Aydın görüşleri olan insanların bu ülkede daha çok yetişmesi gerekiyor.

                 Ben Tevfik Fikret İlköğretim Okulu'nda okuyorum. Tevfik Fikret'in aydınlık görüşlerine değer vermişsin. Ata'm, bu okulda senin dediğin gibi “Fikri Hür, Vicdanı Hür” bir gençlik yetişiyor. Bugünlerde bunun çok zor olduğunu hissediyorum. Ama ben umudumu kaybetmedim. Senin yarattığın cumhuriyete bağlı kalacağımız, değerlerimizi kaybetmeyeceğimiz bir nesil yetişiyor. Senin gözlerindeki aydınlığa bakıp kötü günlerin bize uğramayacağını düşünüyorum. Sabah okula gitmeden önce haberleri izliyorum. Dünyada savaşlar var Ata'm. Çocuklar sebepsiz savaşlarda ölüyor. Çocuk aklımla anlayamıyorum. Annem resmine bakıp “Sen bize şimdilerde çok lazımdın “diyor. Annemin kaygılı bakışlarına tanık oluyorum. “Anne, Ata'm bu vatanı bize emanet etti, merak etme!” diyorum. Sonrasında gözlerimiz yine ışıkla doluyor. Annem ”Gençliğe Hitabe'ni“ okuyor.” İyi dinle, anla, yaşa!” diyor. Sen bize bir çocuk bayramı hediye ettin Ata’m. Bizler “Senin gösterdiğin ülküde, açtığın yolda ilerleyeceğiz.” Senin dediğin gibi “Ülkümüz yükselmek, ileri ve daima ileri gitmek” olacaktır. Bugün böyle bir aydının okulunda elim kalem tutup ders öğreniyorsam senin sayende Ata'm. 

                 Bu mektubu senin güzel bir sözünle bitirmek istiyorum Ata'm. “Bir gün ulusu sizin gibi beni anlamış gençliğe bırakacağımdan çok memnun ve mesudum.”
                                                                                                         

                                                                                                          ZÜLAL GERÇEK USTAOL 5-A