Sevgili
Ata’m,
Seni ilk tanıdığımda tam üç yaşındaydım. Evin en
değerli köşesinde resimlerin vardı. Annem “A-ta-türk” dedi. Üç hece. Şimdi
düşünüyorum da bütün gizeminle ve o heybetli varlığınla sadece üç hece seni
bize anlatıyordu. Değerin mavi gözlerindeki derinlik ve ismindeki bu anlamdı
sanki seni heybetli kılan. Çok sonraları seni daha iyi tanıdım. ”Ata'm nasıl
biriydin sen? Seni tanıyabilmek, sana dokunabilmek… Seninle sohbet edebilmeyi
hayal eden milyonlarca çocuklardan sadece biriyim. Öyle bir tutkuyla sevdik ki
biz seni, ölümünden sonra anılan, hiç unutulmayan, bir vatanı yaratan, ilkeleriyle
yaşatan ”Mavi Gözlü Dev Adam. ”Benim Ata’m.
Seni annemden ilk dinlediğimde
gözlerinin yaşla dolduğunu gördüm. Büyük dedem gaziymiş cephede, seninle
düşmanlara karşı savaşmış. Her gazi gibi anneme yaşadıklarını anlatırken, ”Bu
vatan kolay kazanılmadı evlat, değerini bilelim.” dermiş. Şimdilerde annem ve etrafımdaki
büyüklerden bu sözü daha sık duyar oldum Ata'm. Aydın görüşleri olan insanların
bu ülkede daha çok yetişmesi gerekiyor.
Ben Tevfik Fikret İlköğretim
Okulu'nda okuyorum. Tevfik Fikret'in aydınlık görüşlerine değer vermişsin. Ata'm,
bu okulda senin dediğin gibi “Fikri Hür, Vicdanı Hür” bir gençlik yetişiyor.
Bugünlerde bunun çok zor olduğunu hissediyorum. Ama ben umudumu kaybetmedim.
Senin yarattığın cumhuriyete bağlı kalacağımız, değerlerimizi kaybetmeyeceğimiz
bir nesil yetişiyor. Senin gözlerindeki aydınlığa bakıp kötü günlerin bize
uğramayacağını düşünüyorum. Sabah okula gitmeden önce haberleri izliyorum. Dünyada
savaşlar var Ata'm. Çocuklar sebepsiz savaşlarda ölüyor. Çocuk aklımla anlayamıyorum.
Annem resmine bakıp “Sen bize şimdilerde çok lazımdın “diyor. Annemin kaygılı
bakışlarına tanık oluyorum. “Anne, Ata'm bu vatanı bize emanet etti, merak etme!”
diyorum. Sonrasında gözlerimiz yine ışıkla doluyor. Annem ”Gençliğe Hitabe'ni“
okuyor.” İyi dinle, anla, yaşa!” diyor. Sen bize bir çocuk bayramı hediye ettin
Ata’m. Bizler “Senin gösterdiğin ülküde, açtığın yolda ilerleyeceğiz.” Senin dediğin
gibi “Ülkümüz yükselmek, ileri ve daima ileri gitmek” olacaktır. Bugün böyle
bir aydının okulunda elim kalem tutup ders öğreniyorsam senin sayende
Ata'm.
Bu mektubu senin güzel bir
sözünle bitirmek istiyorum Ata'm. “Bir gün ulusu sizin gibi beni anlamış
gençliğe bırakacağımdan çok memnun ve mesudum.”
ZÜLAL GERÇEK USTAOL 5-A