4 Aralık 2016 Pazar

ÖMÜR UZATMA KAHVESİ

Oldukça soğuk bir kış gecesiydi. Paltomun yakasını indirmiş hızlı adımlarla yürüyordum. Köşe başında ışıkları açık bir kahvehane görüp içeri girdim. Sıcak bir kahvenin iyi geleceğini düşünerek etrafa bakındım. Hemen hemen her yer doluydu. Ben de dört yaşlı adamın oturduğu masanın yanındaki küçük bir yere oturdum.
Garsonu çağırıp bir kahve istedim ve etrafa bakınmaya başladım. İhtiyarlar derin bir sohbete dalmışlardı. İçtikleri kahvenin mis gibi kokusu burnuma gelirken ister istemez konuşmalarına kulak misafiri oldum.
Aralarından en yaşlısının: “Arkadaşlar, bugün de ömrümüzü uzattık!” dediğini duydum. Bu söz çok ilgimi çekti. Meraklandım ve sormadan edemedim: “Çok affedersiniz, lafınızı keseceğim ama duyduklarım beni meraklandırdı. Bir fincan kahve ömrü nasıl uzatabilir ki?”
İçlerinden biri:
-          Kaç yıldır bu kahvehaneye geliriz. Bu saatte buluşur ve sohbet ederiz. Bu kahveyi içerek yaşlanmaya devam ediyoruz, hala da yaşıyoruz. Sen de gelip kahveyi içersen anlayacaksın bizi ama yalnız olmamalısın. Çünkü ömrü uzatan şey kahve değil, arkadaşlarınla geçirdiğin zamandır, dedi.
            Haklıydı, ömrü uzatan şey mutlu olmaktı. EYLÜL ŞIRAY 7-A