6 Aralık 2016 Salı

ÖMÜR UZATMA KAHVESİ

              Cenk erkenden kalktı. Bu onun için büyük bir gündü. Bugün 28 Temmuz yani Cenk’in doğum günüydü. Her sene hediye olarak istediklerinin aksine, bu sene ilk defa oyuncak istemedi. Bunun yerine babasının okuduğu bir makalede gördüğü kahveye gitmek istedi. Okuduklarına bakılırsa bu kahve üç kişinin ömrünü uzatmıştı. Belki bu kahve epey yaşlanmış olan dedesinin de ömrünü uzatabilirdi.
                Babası, Cenk’in hevesini kırmak istemedi ve birlikte yola çıktılar. Yaklaşık bir saat süren yolculuktan sonra oraya vardılar. Ancak büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Çünkü bu kahve iki ay önce kapanmıştı. Cenk ağlamamak için kendini zor tuttu. Yüzüne bir hüzün çökmüştü, adeta gözyaşları akmak için fırsat kolluyordu. Bunu gören yaşlı bir adam onu teselli ettikten sonra, niye üzüldüğünü sordu. “Bu kahvenin üç kişinin ömrünü uzattığını duyduğum için belki dedemin de ömrünü uzatır diye buraya geldim, ama ben geldiğimde kahvenin kapandığını öğrendim. Bu yüzden üzüldüm.” dedi Cenk. Yaşlı adam “Belki ben sana yardımcı olabilirim.” dedi. Cenk sanki bunu bekliyormuş gibi hemen bir soru sordu: “Bu kahvenin sahibine ne oldu? “ Yaşlı adam “ Kendisi iki ay önce vefat etti, kahve de bu yüzden kapandı.” dedi. Cenk, “Hiç bu kahveye gittiniz mi?” diye sordu. “Birçok kez.” yanıtını aldı. İyice heyecanlanan Cenk son sorusunu da sordu: ”Bu kahve nasıl insanların ömrünü uzatıyordu?” Yaşlı adam, “Biz her akşam burada toplanıp dertlerimizi ve mutluluklarımızı paylaşırdık. Atalarımızın dediği gibi “Sevinçler paylaştıkça büyür, acılar paylaştıkça küçülür.” Bu yüzden insanı hayata bağlayan ve ömrünü uzatan en önemli şeylerden biri sahip olduğu dostlardır.” dedi.
               Cenk umut ve neşeyle dönüşte dedesini ziyarete gitti. Kapıyı açan dedesine sımsıkı sarıldı ve : "Dede yeni bir arkadaşa ne dersin? Hem belki sana ömür uzatma kahvesinin sırrını da anlatır.” dedi. Mehmet Mert DALKILIÇ 7-A