22 Eylül 2017 Cuma

BİSİKLET

Okulun son günüydü. Kadir heyecanla öğretmeninin karneleri dağıtmasını bekliyordu. Acaba karnesi nasıldı? Kalbi küt küt atıyordu. Öğretmen sınıfın kapısındaelinde karneleri ile göründü. Bütün dersleri  çok iyiydi. Öğretmen ve arkadaşları ile vedalaştı.  Koşa koşa eve geldi.  Zile tüm gücü ile bastı. Kapıyı açan annesinin boynuna atıldı. Annesi karnesini inceledi.Oğluna tekrar sarıldı.Onu tebrik etti. Kadir karnesini bir an önce babasına göstermek istiyordu. Babası birazdan öğle yemeği için gelirdi. Zil çaldı. Kadir koştu, kapıyı açtı. Babasının gülen gözleri ona bakıyordu. O da ne? Kadir’in günlerdir hayalini kurduğu bisiklet vardı. Babasının boynuna sarıldı. Teşekkür etti.  Bisikletine binmek istedi.Babası:
-Hayır oğlum!  Bisikletine şimdi binemezsin. Akşam gelirken sana kask getireceğim. Bu  güvenliğin ve sağlığın için.  Kaskın olmadan binmene izin veremem. Bisiklet için bu kadar bekledin. Biraz daha bekleyebilirsin,dedi. Annesi de babası gibi düşünüyordu. Kadir’in aklına öğretmenin anlattıkları geldi. Annesine ve babasına hak verdi. Fazla ısrar etmedi. Babası yemeğini yedi. İşine gitti. Babasının bir an önce gelmesini diliyordu.
Annesi akşam yemeği hazırlığı için manava sebze almaya çıktı. Kadir’in canı sıkılıyordu. Bisikletine bir daha bakmak istedi. Üzerine bindi, çok güzeldi. Hazır evde kimse yoktu, birkaç tur atsa kimse onu görmezdi.
Dışarı çıktı. Evine yakın olan arazide bisikletine binmeye başladı. Sonra tam evine gidiyordu ki Ayşegül Abla’yı gördü. Ayşegül Abla, uzun boylu, sarışın, şık giyinen bir hanımefendi idi. Kadir’e dedi ki:
- Kadirciğim, bu arazide kasksız binemezsin. Senin için çok tehlikeli.
Kadir tamam dedikten sonra eve gidiyordu ki ekmek fırınının önünde Ali Ağabey ile karşılaştı. Ali Ağabey Ayşegül Abla’nın kocası idi.Esmer, orta boylu bir iş adamı idi. Kadir’e kasksız bisiklete binemeyeceğini yoksa düşüp bir yerini incitebileceğini söyledi.

Sonra Kadir eve gitti, bilgisayarda oyun oynadı, kitap okudu, ödev yaptı. Ve annesi geldi. Annesi yemeği hazırlarken Kadir de sofrayı hazırladı, salata yaptı. Sonra babası geldi ve biricik oğluna kaskını verdi. Yemek yediler. O anda Kadir gizli yaptığı bisiklet turundan söz etmeye karar verdi. Çünkü rahatsız olmuştu. Ailesinden özür diledi ve bir daha kasksız bisiklete binmeyeceğine söz verdi. Damla EYİOĞLU 6-A