Hayatımızda pek çok engelle karşılaşırız. Bu
engeller gelişmemizi engeller. Bu engellerden kurtulmalıyız. Bunlar bizi
hayatta geriletir. Mesela okulda gelişmemizi aile baskısı, gereksiz derecede
ödevler veya öğretmen baskısı engelliyor olabilir. Bunları aşmalıyız. Engeller
kelepçe gibidir, dünyaya açılmamızı zorlaştırır. Bir de onun anahtarı vardır,
çözüm ve o anahtar sizin elinizde, sadece nasıl kullanmanız gerektiğini
bilmeniz gerek. Bu engelleri yüz metre engelli koşar gibi aşmalıyız.
Engeller ayağımıza bağlanmış metalden, siyah,
ağır ve zincirli bir prangadır. Bu engelleri aşmak için onları görmezden
gelebilir, planlı ve düzenli çalışarak aşabilir; engeller hakkında ilgili
yerlere bir şikâyet dilekçesi verebiliriz. Bu konu hakkında Ali Suat: “Engeller
aşılmak için, takılmak için değil.”, Anton Çehov: “Aşılmasına imkân olmayan
hiçbir duvar yoktur.”, B. Bornak: “Yanına varmadan hiçbir köprüyü geçemeyiz.”,
Bernard Shaw: “Eğer yürüdüğümüz yolda güçlük ve engel yoksa bilin ki o yol sizi
bir yere ulaştırmaz.”, Mustafa Kemal Atatürk: “Ben bir işte nasıl başarılı
olacağımı düşünmem, o işe neler mani olur diye düşünürüm, engelleri ortadan
kaldırdım mı iş kendi kendine yürür.”, İmam-ı Gazali: “Uzak mesafelere ulaşmak
yakın mesafeleri aşmakla mümkündür.” demişler.
Yukarıda paylaştığım yetkin kişilerin sözlerinden
yola çıkarak aşılmayacak engelin olmadığını, engellerin başarıya ulaşmanın yolu
olduğunu, engelsiz yoldan hayır gelmeyeceği sonucunu çıkarabiliriz. Kısacası engeller aşılmak için vardır, biz o engelleri
aşmazsak asla başarıya ulaşamayız. Ege Ilgaz YÜKSEL 6-B