Odama
dolan güneş ışığı yüzünden gözlerim kamaşarak uyandım. Anlaşılan yatarken
perdeleri çekmeyi unutmuşum. Yatakta şöyle bir doğruldum ve odanın benim odam
olmadığını fark ettim. Ellerimle gözlerimi ovuşturarak etrafıma tekrar baktım ve
bu odanın gerçekten benim odam olmadığını anladım. Oda bembeyazdı ve benim genç
odası takımımla alakası bile olmayan mobilyalarla doluydu.
İçimde
garip bir hisle yataktan kalktım ve neredeyse bayılıyordum. Dolabın boy
aynasında gördüğüm kişi kesinlikle ben olamazdım. Kırk yaşlarında bir kadın
bana bakıyordu. Dikkatli inceleyince bu kadının benim büyümüş halim
olabileceğini tahmin ettim. Aynanın üstündeki dijital takvim 2044’ü
gösteriyordu. Gözlerime inanamadım. Ben uyurken tarih 2015’ti. Sonra aynaya
yansıyan 40 yaşındaki halime baktım. Ne yüzümde kırışıklık vardı ne de saçımda
beyazlar; Fena gözükmüyordum. Birden merak ettim. Nerede yaşıyordum? Ne iş
yapıyordum? Evli miydim? Çocuğum var mıydı? Bu sorulara yanıt bulmak için
odadan çıktım ve dönen merdivenlerden aşağı inmeye başladım.
İndiğimde
karşıma bir elinde cep telefonu, diğer elinde not defteriyle, genç bir kız
çıktı ve hızlı bir şekilde konuşmaya başladı:
“Günaydın
Eylül Hanım! Hemen bugünkü programınızı size hatırlatayım. Venüs’ün Çocukları
adlı bilimkurgu serinizin ikinci kitabının 12. baskısı için yayınevi sizden
haber bekliyor, hemen aramalısınız. Ayrıca yine serinizin ilk kitabının filmini
çekmek isteyen bir yönetmen var. Ayrıca sizin de sette bulunup genç oyunculara
ipucu vermenizi istiyor ve ödüllü bir oyuncu ve yazar olarak fikrinizi ve
onayınızı bekliyorlar. Bu arada mezun olduğunuz Juillard Konservatuvarı’ndan
aradılar. Haftaya cuma günü okulun 138. kuruluş yıldönümü için konferans verip
veremeyeceğinizi soruyorlar. Ha unutmadan, eşiniz az önce aradı. Son filminin
galası çok güzel geçmiş. Kızınızın lisesinde bu akşam balo var. Aldığınız
elbiseyi paketledim, birazdan göndereceğim. Son olarak müzisyen arkadaşınız
Ekin Hanım aradı. Yarın akşam saat 20.00’de sizi evine bekliyor.”
Konuşmalarından
asistanım olduğunu sandığım genç kızın soluk almadan aktardığı programımı
şaşkın bir şekilde dinledim. Söyledikleriyle neredeyse tüm hayatımı birkaç
cümleyle özetleyivermişti. Bu hayatı yani hayallerimdeki hayatı yaşayabilmem
için çok ama çok çalışmam gerektiğini biliyordum. Hemen merdivenlerden yukarı
çıktım, odanın kapısını açtım ve kendimi 12 yaşımdaki halimde ve odamda buldum. Eylül ŞIRAY 6-A