Bizler
Cumhuriyet’in ve barışın olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Ve çok şanslıyız. Önceki
dönemde savaşlarla ve padişah egemenliği altında yaşamak yerine, Cumhuriyet’in
olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Eskiden öyle değildi. Cumhuriyet yoktu, barış
yoktu ama maalesef saltanat ve savaş vardı.
Atatürk
sayesinde biz şu anda böyle okullarda okuyoruz. Peki, hiç düşündünüz mü biz
savaş yıllarında doğsaydık ne olurdu? Nasıl zorluklar çekerdik? İşte öyle bir
şey olsaydı o zaman gerçekten aile sorunları yaşardık. Okula gidemezdik ve
savaşa giden babalarımızı, ağabeylerimizi çok özlerdik. Padişaha uyardık.
Özgürlüğümüz de kısıtlanırdı. Peki, hiç merak ettiniz mi, sordunuz mu
büyüklerinize ailenizde savaşa katılan biri var mı? Bu toprak uğruna savaşan
biri var mı? İşte, biz bunları öğrenmeliyiz. Öğrenmeliyiz ki bağımsızlık nasıl
kazanıldı bilelim. Biz Cumhuriyet çocuklarıyız. Bizim ülkemiz, bizim
Cumhuriyet’imiz. Bundan sonra Cumhuriyet’e biz sahip çıkacağız. Cumhuriyet
aslında sadece ezberleyip öğrenmekten ibaret değil. Bizim Cumhuriyet’i zihnimizde canlandırıp toprakların nasıl
kazanıldığını canlandırmamız gerek aklımızda. Bundan sonra bu vatan bizim gibi
çocuklar sayesinde barış içinde, Cumhuriyet ile yaşayacak. Şu anda
Cumhuriyet’in pek korunduğunu düşünmüyorum ama bizim ellerimizde Cumhuriyet ve
barış, kalbimizde Atatürk ile birlikte Cumhuriyet’in emin ellerde kalacağını
düşünüyorum.