Bir gün, iki
gezegenin patlama sonucu oluşan iki canlı ortaya çıkmış. Canlılar, parlak ve
sağlam bir maddelerin içinde Dünya'ya doğru hızla sürükleniyorlarmış. Birkaç
gün sonra canlılar sağlam maddelerin içinden çıkarak kendilerini Dünya ‘da
bulmuşlar. Yalnız bu ikisi bildiğimiz canlılara benzemiyor. Bu canlıların biri
ateş biri de buz. Canlılar yere ayak bastıklarında Ateş ‘in olduğu taraf
yanarken, Buz ‘un olduğu taraf da donmuştur. Birden iki canlı yüz yüze
gelmiştir. Her ikisi de karşısındaki için “Ne tuhaf bir canlı!” diyormuş. Meraktan
çatlıyorlarmış, ikisi de dayanamayıp birbirlerinin eline değmişler. Yalnız bu
durum onları pek iyi etkilememiş. Ateş eline baktığında parmaklarından birkaçı
yok olmuştu, bu Buz içinde geçerliydi. Ama parmaklarının yok olması sadece 10
saniyelik bir şeydi daha sonra hemen iyileşmişlerdi. Ateş, Buz ‘a sordu:
-Merhaba,
benim adım Ateş, senin adın ne?
-Merhaba,
benim adım da Buz, sen çok tuhaf bir canlısın.
-Sen de öyle
benimle arkadaş olmak ister misin?
-Tabi ki de
seninle arkadaş olmak isterim! diyen Buz sevinçle arkadaşına sarılacakken Ateş
‘in bölgesinde eridiğini fark etti ve hemen buzla kaplı bölgesine koştu. Bunu
merak eden Ateş sordu:
-Ne oldu,
neden bana sarılmaktan vazgeçtin, yoksa benimle arkadaş olmak istemiyor musun?
-Ateş tabi
ki seninle arkadaş olmak istiyorum ama birbirimize uyum sağlayamıyoruz bu
yüzden ikimiz de farklı yollara gitmeliyiz.
-Peki nasıl
uyum sağlayamıyoruz?
-Bak Ateş
ben, senin bölgene girince eriyorum, benim eriyen suyum senin ateşine gelince
hem benim suyum buharlaşıyor, hem de senin ateşin sönüyor.
-Aslında
haklısın, ikimiz ortak gölgede yaşayamayız, ikimizin de farklı yollara gitmesi
daha iyi olur,diye Buz ‘un düşüncesine hak verdi.Buz, Ateş ‘ten ayrılırken dedi
ki:
-Ateş,
birbirimize her ne kadar zıt olsak da seni hiç unutmayacağım,
-Ben de seni
hiç unutmayacağım Buz, dedi ve bir daha birbirlerini hiç görmediler…
ELA IRMAK
ÇALIŞKAN
5-C