14 Ekim 2014 Salı

AYDINLIĞA GİDEN YOL

Arkadaşlar nedir okumak? Ne işe yarar? Sizlerle bugün bu konuyu tartışmak ve paylaşmak istiyorum.
Aslında cehalet, karanlık bir odaya benzer. Okudukça, okuduğun kitap ya da dergi seni aydınlatmaya başlar, ufkun genişler. Cehaletin yani bilgisizliğin yavaş yavaş azalmaya başlar. Okudukça okuyasın gelir ve kitabın sayfaları arasında kaybolursun… Bir de bakarsın ki kitabın bir kahramanı oluvermişsin. Örneğin ben “Vanilya Kokulu Mektuplar” isimli romanı okurken kendime zıt karakterde gördüğüm Körpegül isimli anneannenin yerine geçtim ve hikayeyi onun gözünden, onun gibi yaşadım. Bu olay benim kitaptan çok zevk almamı sağladı. Eminim aranızda okumayı sevmeyenler vardır. Siz de benim uyguladığım bu yöntemi deneyin, bakalım sevecek misiniz?
Çok fazla televizyon izlemeyin! Okuduğunuz kitaplardan kafanızda kendi filminizi yaratarak üretici olun, tüketici değil!
Okudukça cehaletinizden kurtulduğunuzu ve yavaş yavaş aydınlanmaya başladığınızı fark edersiniz. Ve artık sizi başkaları kolay kolay yönlendiremez. Çünkü siz artık bilgi sahibisiniz ve kendinize ait fikirler oluşturabilirsiniz. O karanlık odanın ışığını, başkaları değil siz yakacaksınız. O ışık başkalarını aydınlatacak olan beyniniz ve düşüncelerinizdir. Ne demiştik, karanlık oda hala karanlık mı?
Okumak, bilgi sahibi olmak fikir üretmemizi sağlar ve bizi aydınlık bir yola götürür. Bu aydınlık yolda yalnız yürümek yerine etrafımızdakilerle birlikte el ele yürümeye ve herkesi aydınlatmaya var mısınız? Eylül ŞIRAY 5-A