15 Ekim 2014 Çarşamba

GERÇEKTEN AYDINLANMAK İSTER MİSİN?

      Gazete okuyordum bir gün. Bir yazı köşesinde adamın biri: “Aydınlanmak için sadece beynimiz bize yeter.” yazmış. Ben de düşünmeye başladım. Aklıma da: “Peki, beynimizin gerçekten aydınlanması için ne gerekli?” sorusu geldi. Birkaç gün sonra bir kitapçıya gittim. Yeni bir kitap aldım. Bu kitap tam da bana göreydi. İçini şöyle bir karıştırdım. Gerçekten de içinde ilgimi çeken konular vardı. Aslında bayağı kalındı. İlk sayfasından okumaya başladım. Bir, iki hafta sonra kitap bitmişti. Bu kitap göremediğim gerçekleri bana göstermişti. Aydınlanmıştım resmen. Artık dünyayı farklı bir gözle görebiliyordum. O sırada aklıma bir şey gelmişti. Artık kendi kitabımı yazabilecek kapasitedeydim. Tam da lafın üstüne üç hafta önceki gazete yazısı geldi. Cevabını bulmuştu artık. Beynimizin gerçekten aydınlanması için kitap gerek. Ama öyle masal, öykü, fantastik kitaplar değil tabii ki de. İçinde gerçekliği olan bilimsel kitaplar gerekiyor. Önümdeki kâğıda baktım ve derin bir nefes aldım. Kitabımı yazmaya başladım. Aradan dört ay geçti. Kitabımın son cümlesini yazıyordum. Evet, kitabım tam olarak yüz seksen sekiz sayfa oldu. Ha, bu arada kitabımın son cümlesinde merak uyandırıcı bir cümle yazıyordu: “Gerçekten aydınlanmak ister misin?”. Sonra da hazırlanıp kitabevine doğru yola çıktım… Derin AYGÜN 5-A