26 Ekim 2016 Çarşamba

KARDEŞİM VE BEN

      Cansu, odasında düşüncelere dalmışken aniden odasının kapısı açıldı. Kardeşi heyecanla içeri girdi. Cansu bir an donup kaldı. Onun neden bu kadar heyecanlı olduğunu anlayamamıştı. Kardeşi hemen konuşmaya başladı. “Ablaaa! Sana çok güzel haberlerim var, Kanada’ya gidiyorum. Okul bursunu kazanmışım. Dün anneme mektup göndermişler.” Cansu, ne diyeceğini şaşırmıştı. Bu olaya çok sevinmişti ama ne kadar sevinse de eninde sonunda onu özleyeceğini biliyordu. Ne kadar kardeşiyle kavga etseler de onun gitmesine üzülmüştü. Cansu “Ne zaman gideceksin?” Kardeşi: “En kısa zamanda gitmek istiyorum. Okulu gezip arkadaşlarımla kaynaşmam lazım.”
       Aradan birkaç gün geçti, kardeşi gitmişti. Cansu o gün evde kendini çok yalnız hissetti. Aklına kardeşiyle yaşadığı anlar geldi. Mesela bir keresinde dedeleriyle balık tutmaya gitmişlerdi. Ama hiç balık tutamamışlardı, kardeşi buna çok üzülmüştü. Dedesiyle Cansu onun için balıkçıdan balık almışlardı. Kardeşi tabii ki de bu numarayı anlamıştı ama o gün birlikte çok eğlenmişlerdi. Daha bunun gibi birçok anıları vardı. Gerçekten kardeşini çok özlemişti. Eskiden onun gitmesini isterken şimdi gelmesini diliyordu.
        Aradan birkaç yıl geçmişti. Okullar kapanmak üzereydi. Annesini birdenbire Cansu’nun odasına fırladı. Çok sevinçliydi, yüzünden anlaşılıyordu ama sanki biraz ağlamıştı, gözleri hafif kızarmıştı. Elinde bir mektup vardı ve o mektubu Cansu’ya uzattı. Cansu mektubu okumaya başladı. Mektup kardeşinden gelmişti. Cansu kardeşini adını gördüğü an heyecanlandı. Mektupta diploma töreni olacağı yazıyordu ve kardeşi törene onu ve ailesini de davet etmişti. Günler sonra kardeşinin töreni için hep beraber Kanada’ya geldiler. Önce kardeşinin törenine katıldılar. Tören bittikten sonra kardeşi biraz ülkeyi gezdirdi. Kanada gerçekten çok büyük ve güzel bir ülkeydi. Biraz Kanada’da kaldıktan sonra yanlarına kardeşini de alarak mutlu anılarla ülkelerine gitmişlerdi. Ayça D. KAYA 7-A