Cansu, odasında düşüncelere dalmışken
aniden odasının kapısı açıldı. Kardeşi heyecanla içeri girdi. Cansu bir an
donup kaldı. Onun neden bu kadar heyecanlı olduğunu anlayamamıştı. Kardeşi
hemen konuşmaya başladı. “Ablaaa! Sana çok güzel haberlerim var, Kanada’ya
gidiyorum. Okul bursunu kazanmışım. Dün anneme mektup göndermişler.” Cansu, ne
diyeceğini şaşırmıştı. Bu olaya çok sevinmişti ama ne kadar sevinse de eninde
sonunda onu özleyeceğini biliyordu. Ne kadar kardeşiyle kavga etseler de onun
gitmesine üzülmüştü. Cansu “Ne zaman gideceksin?” Kardeşi: “En kısa zamanda
gitmek istiyorum. Okulu gezip arkadaşlarımla kaynaşmam lazım.”
Aradan birkaç gün geçti, kardeşi gitmişti.
Cansu o gün evde kendini çok yalnız hissetti. Aklına kardeşiyle yaşadığı anlar
geldi. Mesela bir keresinde dedeleriyle balık tutmaya gitmişlerdi. Ama hiç
balık tutamamışlardı, kardeşi buna çok üzülmüştü. Dedesiyle Cansu onun için
balıkçıdan balık almışlardı. Kardeşi tabii ki de bu numarayı anlamıştı ama o
gün birlikte çok eğlenmişlerdi. Daha bunun gibi birçok anıları vardı. Gerçekten
kardeşini çok özlemişti. Eskiden onun gitmesini isterken şimdi gelmesini
diliyordu.
Aradan birkaç yıl
geçmişti. Okullar kapanmak üzereydi. Annesini birdenbire Cansu’nun odasına fırladı.
Çok sevinçliydi, yüzünden anlaşılıyordu ama sanki biraz ağlamıştı, gözleri
hafif kızarmıştı. Elinde bir mektup vardı ve o mektubu Cansu’ya uzattı. Cansu
mektubu okumaya başladı. Mektup kardeşinden gelmişti. Cansu kardeşini adını
gördüğü an heyecanlandı. Mektupta diploma töreni olacağı yazıyordu ve kardeşi
törene onu ve ailesini de davet etmişti. Günler sonra kardeşinin töreni için
hep beraber Kanada’ya geldiler. Önce kardeşinin törenine katıldılar. Tören
bittikten sonra kardeşi biraz ülkeyi gezdirdi. Kanada gerçekten çok büyük ve
güzel bir ülkeydi. Biraz Kanada’da kaldıktan sonra yanlarına kardeşini de
alarak mutlu anılarla ülkelerine gitmişlerdi. Ayça D. KAYA 7-A