20 Şubat 2017 Pazartesi

BİR GÜNLÜĞÜNE ASLAN

Yorucu bir akşamın sabahında kalktım, tuvalete gidiyorum. O sırada tuvalette dişlerimi fırçalarken kendimi aynada gördüm. Yelem vardı; dişlerim kocamandı, sivriydi ve keskindi. Acıkmıştım, dışarıya çıktım fakat ayakta duramıyordum maalesef ki yere düştüm. Birkaç kez denedim, alıştırma yaptım, sonunda yürüyebiliyordum.  Azıcık yürüdüm, beni gören insanlar korkuyordu; ellerinde telefon birilerini arıyor gibiydiler. Boynuma yelemin kılları batıyordu. Alışacaktım bir şekilde. Ardından birkaç adım daha ileriye gittikten sonra siren sesleriyle ayıldım, polis ve daha fazla bir sürü koruma birimi gelmişti. Korktum ama ben aslandım, yapacak bir şey yoktu. Bu durum şehirde hoş karşılanmazdı. Kaçmaya başladım, evimin 7 mahalle ötesindeki arka ormana kaçtıktan sonra artık güvendeydim sanırım. O sırada karnım acıkmıştı, burnuma kokular geliyordu, kokuyu takip ettim ve bir ceylan gördüm. Bu bana iğrenç gelmişti ilk başta, sonra kendimi saldım ve içgüdülerime bıraktım,artık sinsiydim, yavaştım. Biraz takip ettim ve zamanı geldiğinde üzerine güçlü ve sert bir atlayış yaptım, kaçmaya çalıştı. Birkaç darbeyle onu yere indirdim ve o iğrenç gelen şeyi yapmaya başladım: onu yemeye! Tadı güzeldi fakat bir değişiklik vardı. Gece ne yapacağımı düşünürken bir yandan da ormanı keşfetmek için yürüyüşe çıkmıştım. Birsürü hayvan vardı, kaçıyordu. Hep bir kuş sesi vızıltı vb. Ardından ileride de bir sırtlan gördüm, korkmuştum ama bana doğru geliyordu, hızlıydı, yetişti ve bana saldırdı ancak ben daha güçlüydüm. Yeniden ona vurmaya başladım, tek darbeyle oda öldü… Gücümü kontrol edemiyor, korkuyordum; güneş de batmaya başlıyordu, korkmuştum iyice. Susadığım zaman gidip bir nehirden su içtim, ardından yatacak bir yer buldum. Mucize gibi, sabah kalktığımda normal bir şekildeydim, birkaç sıyrık vb. vardı vücudumda, zor yürüyordum. Her şey rüya gibiydi ancak beni bunun gerçek olduğuna inandıran tek şey kıyafetlerimin yırtık olması, vücudumdaki izler ve zor yürümem oldu. Kalktığımda ormandaydım ve her yerim ağrıyordu. Yardım aramak için şehre indim, herkes başıma toplanıp sorular sordu. Yine telefonları vb. gördüm, gene siren sesleri… Ardından kendimi hastanede buldum; bir doktor, temiz kıyafet,  içki içmişim gibi bir kafa ve birçok değişik şey oldu; kimse hikayeme inanmadı :D Ama ben zaten onlar için YAŞAMADIM BUNLARI. Atilla Galip Mehmet URKAÇ 7-B