23 Şubat 2014 Pazar

YAŞAM ÖYKÜM

Ben daha 7 yaşındaki bir erkek çocuğuyum. Bir köyde yaşıyorum. Yaşadığım köy Türkiye ile Suriye arasında kalan sınır bölgesinde. Yaşadığımız yer çok kurak olduğu için tarım yapamıyoruz, onun yerine beslediğimiz develer sayesinde hayatta kalıyoruz. Tabii ki de hem develere hem de insanlara su yetiştirmek zor oluyor. Ben ve arkadaşlarım için iyi olan şey köyümüzün etrafının tamamen boş arazilerden oluşması, böylece etrafta koşuşturabiliyoruz. Bir gün arkadaşlarım ile ben etrafta koşmaktan bıktığımız için yeri kazmaya başladık, tabii ki de bir şey bulamamamızın yanında torak çok kuru olduğu için taşlarla kazmaya çalışmak çok zor oluyordu ta ki topağın üstünü ince bir örtü gibi örttüğü parlak sarı şeyi bulana kadar. Hepimiz o şeyi çıkarabilmek için çekmemize rağmen bu çok zor olmuştu. Bu şey en azından 10 kiloydu. Hepimiz beraberce o garip şeyi köyün büyüklerine gösterdik, hepsinin yüzüne renk gelmişti. Bize bunun bir altın olduğunu söylediler ve bizi tebrik ettiler, doğal olarak biz de altından kendi payımızı alacaktık. Elimize geçen parayla ve çocuk aklımızla kazı aletleri aldık ve elimizde hiç para kalmadığını fark edince yeni şeyler bulmak için kazmaya başladık. Ben çapayı kaldırdığım gibi yere vurdum, çapa saplanıp kalmıştı. Ne kadar uğraşsam da çapa oradan çıkmıyordu. Aniden çapa ve yer deli gibi sallanmaya başladı. Bir anda çapa yerinden fırladı, onun fırlamasıyla dışarı siyah bir sıvı fışkırmaya başladı. Arkadaşlarım hemen petrol diye bağırmaya başladılar. Bunu duyan köylüler hemen evlerindeki ne kadar kova varsa hepsini kapıp gelmişlerdi bile. Bir dakika sonra etraf içi petrolle dolu kovalarla dolmuştu. Arkadaşımın babası hemen telefonunu kapıp jandarmaya haber verdi. Jandarmanın gelmesiyle etrafa paparazzilerin dolması bir oldu. Birkaç dakika sonra büyük bir petrol firmasını yöneten adam bu petrol karşılığında bize çok para teklif etti. İşte bu kadar… Artık zenginim ve bu benim hayat hikayem. Umarım sizin hayatınız da iyi geçer. Kaan ADA 6-A