14 Aralık 2015 Pazartesi

BARIŞ

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Barış isminde bir çocuk varmış. Bu çocuk kendi ismini hiç sevmezmiş, isminden yakınıp dururmuş.
Günlerden bir gün bu çocuk kaleminin kırıldığını fark etmiş. Sınıfına kalemini kimin kırdığını sormuş. Bütün arkadaşları “KEREM!” diye bağırmış. Barış buna inanmamış çünkü Kerem sınıfındaki en yakın arkadaşlarındanmış ama eğer bütün sınıf öyle diyorsa öyledir diye düşünmüş Barış. Barış orta parmağını işaret parmağının üstüne koyarak küs işaretini Kerem’e doğrultmuş. Kerem buna çok üzülmüş.
Bu olayın üstünden 2-3 hafta geçmiş. Barış en yakın arkadaşlarından biri olmayınca bir parçası eksik gibi hissetmiş. Onun için her gün birbirinden sıkıcı geçmiş. Bunun üzerine Kerem’le barışmaya karar vermiş. Kerem bu öneriyi tereddütsüz kabul edince Barış’ın ağzı kulaklarına varmış.
Barış bundan sonra kendi isminin önemini anlamış. Kendi ismiyle övünmeye bile başlamış, Barış isminin anlamıyla ilgili güzel düşüncelere dalmış… Sarp Ada KAYA 5-A