Bir
varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Barış isminde bir
çocuk varmış. Bu çocuk kendi ismini hiç sevmezmiş, isminden yakınıp dururmuş.
Günlerden
bir gün bu çocuk kaleminin kırıldığını fark etmiş. Sınıfına kalemini kimin
kırdığını sormuş. Bütün arkadaşları “KEREM!” diye bağırmış. Barış buna
inanmamış çünkü Kerem sınıfındaki en yakın arkadaşlarındanmış ama eğer bütün
sınıf öyle diyorsa öyledir diye düşünmüş Barış. Barış orta parmağını işaret
parmağının üstüne koyarak küs işaretini Kerem’e doğrultmuş. Kerem buna çok
üzülmüş.
Bu
olayın üstünden 2-3 hafta geçmiş. Barış en yakın arkadaşlarından biri olmayınca
bir parçası eksik gibi hissetmiş. Onun için her gün birbirinden sıkıcı geçmiş.
Bunun üzerine Kerem’le barışmaya
karar vermiş. Kerem bu öneriyi tereddütsüz kabul edince Barış’ın ağzı kulaklarına
varmış.
Barış
bundan sonra kendi isminin önemini anlamış. Kendi ismiyle övünmeye bile
başlamış, Barış isminin anlamıyla ilgili güzel düşüncelere dalmış… Sarp Ada KAYA 5-A