Bir
varmış, bir yokmuş. Çok eski bir krallığa hükümdarlık eden çok hain bir kral
varmış. Bu kral çok zenginmiş fakat bu zenginliğini halkı ile paylaşmazmış.
Ayrıca hep savaş olsun istermiş. Halkının cahil kalsın diye her şeyi yaparmış.
Bir
gün krallığında çok büyük bir savaş çıkmış. Bir sürü bomba patlamış, çok kişi
ölmüş. Buna itiraz eden olmuş olmasına ancak itiraz edenlerin sözleri sanki
uzay boşluğunda gibi uçmuş gitmiş. Yurtta savaş gittikçe büyümüş ve bütün dünyaya
yayılmış.
Kralı
sevmeyen kişiler ona hain derlermiş. Bu kralın bir de kızı varmış. İsmi Merida’ymış.
Merida büyüdüğünde krallığı babasının elinden kurtarmaya karar vermiş. Dünyada
barış istiyormuş. Babasına her zaman şu
insanlara çektirdiğin yetti, dermiş. Ama nafile, babası onu dinlemez hatta “Bütün
dünya bizim olacak kızım!” dermiş. Bir gün Merida babası Paris’e savaş açmış. Savaş
alanında herkesi uyku iksiri ile uyutmuş. Savaş alanının ortasına geçip “Barış
istiyorum!” diye bağırmış. “Bu
dünyada barış ve kardeşlik olmazsa biz yaşamayalım daha iyi!” demiş. Herkes
Merida’ya hak vermiş. Birlikte savaşı durdurmuşlar. Artık dünyada barış hüküm
sürüyormuş. Kötü kral ise her zaman yaptığı gibi kaçmış. Ceyda
GÜLER 5-B