Kuzey Kutbu’na araştırmaya giden kızlı
erkekli sekiz on bilim adamı uçaktaydı. Bir anda uçak sarsılmaya başladı. Uçak
düşüyordu. Bütün yolcular panik içindeydi. Ne yapacaklarını bilemeyen
bakışlarla birbirlerine bakıyor, telaşlı talaşlı bir şeyler konuşuyorlardı.
Genç bir kadın, genç bir adamın yanına yaklaştı. Elini tuttu ve gülümsedi. Adam
da aynı karşılığı verdi. Gençlerin bakışlarında ne telaş ne de hüzünlü bir
elveda vardı. Birbirlerine umut dolu bakışlarla bakıyorlardı yalnızca.“Dikkat,
dikkat! Sayın yolcularımız uçağımızın kontrolünü yitirmiş bulunmaktayız. Lütfen
panik yapmayın ve koltukların altına çömelin.” Anonsun sesini duyan yolcular
söyleneni yaparak koltukların altına eğildiler. Genç kadın ve adam gene
bakıştılar. Kadın “Bu projeyi aylardır devam ettiriyoruz. Ancak sana seni
sevdiğimi söyleme fırsatını bir türlü bulamamıştım. Seni seviyorum.” Genç adam
da aynı düşünceler içindeydi. Ondan onu ilk gördüğünden beri hoşlanıyordu.
Ancak bir türlü kendinde bunu dile getirme cesareti bulamamıştı. Her ne kadar
sevdiği insanın ondan hoşlandığını bilmek güzel bir duygu olsa da bunu ona ilk
kendi söylemek istiyordu. Bir yandan birazdan öleceğini düşündüğü için ve ilk
adımı atamadığı için üzüntü duyuyor, bir yandan da kalbi sevinçten
tutuşuyordu.
Genç kadın uyandı. Klasik bir hastane
odasındaydı. O anda hemşire odaya girdi ve genç kadına gülümsedi. Genç kadın
neler olduğunu sordu. O da kazadan ucuz kurtulduğunu, yoğun bakımdan çıkalı
birkaç saat olduğunu söyledi. Ölmediği için çok şanslıydı. Genç kadın genç
adamı sorunca hemşirenin yüzü birden asıldı. Genç adam bitkisel hayata geçmiş.
Tekrar hayata dönme olasılığı çok azmış. Yeni kavuştuğu sevgilisi için çok
üzülen kadın merakla adamın odasına gitti. Saatlerce odada başında bekledi.
Böyle yaşayamayacağını anlayan kadın hayatını genç adama adamaya ve o
uyanıncaya kadar yanında olmak istedi. Bu yüzden hayatını adama göre düzenledi.
Kariyerini bıraktı ve yıllarca sabah akşam hastanede kaldı. Adamı dışarıda
dolaştırdı. Her akşam kitap okudu. Eğer bitkisel hayatta olmasaydı yapacağı,
yapabileceği her şeyi onunla birlikte yaptı.
Bir gün hastane odasındayken genç adam gözlerini
açtı ve sevgi dolu gözlerle kadına baktı. Bir süre birlikte bakıştılar. Sonunda
genç adam ağzını açtı: “Seni seviyorum”. Ardından kalp ritmleri yavaş yavaş
azaldı… ta ki durana dek. Genç kadın dışarı çıktı ve belki yıllardır ilk defa
gülümsedi. Evet, sevgilisi ölmüştü ama severek. Son anlarında onunla
olabilmişti. Genç kadın içini çekti ve yoluna devam etti. İpek Janset KEBAT - 7/C