10 Aralık 2013 Salı
ARKADAŞIM TOM İLE BİR PAZAR GÜNÜ
Merhaba. Ben, mikrodalga. Mikrodalga, bildiğiniz gibi yemekleri ısıtmaya yarayan bir mutfak aracıdır. Ben de tüm mikrodalgalar gibi bütün yemekleri ısıtabilirim. Hem de sımsıcak…
Ben, Bodrum’da denize sıfır olan bir evin mutfağında bulunuyorum. Orada evin çocuğu olan on yaşındaki Tom, kırk iki yaşında olan annesi İsabelle, kırk altı yaşında olan babası Marc ile yaşıyorum. Her sabah siyah beyaz renkleriyle, harika görünümlü bir zebrayı andıran mutfakta güne başlıyorum. Bence bu, dünyanın en güzel mutfağıdır. Bu mutfağı çok seviyorum.
Denize manzarasını ise izlemeye de doyamıyorum. Benim buradaki en iyi arkadaşım Tom’dur. Oysa Tom’un bundan haberi bile yok…
O gün, yaz tatilinin 13. günü, pazar sabahıydı. Her zamanki gibi horozlar insanları erkenden uyandırıyor, sanki “Erken kalkan erken yol alır, haydi kalkın.” diyorlardı. İlk kalkan genellikle Tom oluyordu. Tom, yemek yapmayı, sofra hazırlamayı çok seviyordu. Hatta bazen annesi, babası kalkmadan Tom, yemekleri hazırlamış olurdu. Annesi, ona benim nasıl kullanılacağımı öğrettiğinde Tom, çok mutlu olmuştu çünkü artık yemekleri kolaylıkla ısıtabiliyordu.
Tom’un bana bir yiyecek koyması, benim çok hoşuma gidiyordu. Sürekli tabaktaki yiyecekleri döndürüp ısıtıyordum. Ayrıca kendim de ısınıyordum. Annesi ve babası uyandığında yemeği hazır görünce mutlu oluyorlardı. Bazen aile büyüklerini de yemeye davet edip mutluluklarını paylaşıyorlardı.
Zaman hızla geçip saat on ikiyi gösterdiğinde, annesi ve babası, yarım saatliğine yan binadaki komşularına gitmeye karar vermişlerdi. Tom da ailesine sürpriz yapmak istemişti. Tom, yemeği güzelce hazırladı ve sıra ısıtma aşamasına geldi. Tom benim kapağımı açıp tabaktaki yemeği koydu ve ben dönerek yemeği ısıtmaya başladım.
Tom, yemekleri alacakken eldiven takmayı unutup yemekleri almaya kalkıştı. Ben çığlıklar atarak onu uyarmak istedim. Ancak sesim olmadığı için hiçbir şey yapamadım. Tam o anda Tom’un eli yandı ve beraberinde de yemekler, halıya döküldü. Ben, çok üzüldüm. Bana kalırsa insanların bazıları, bu tür konularda çok dikkatli değiller. Çünkü buna benzer bir olayı hem Tom hem de babası daha önce yaşamışlardı. Demek ki Tom gerekli dersi almamıştı.
Tom hemen elini yıkayıp bir yara bandını eline sardı. Tam o sırada annesi ve babası geldi. Tom’un halini görünce çok üzüldüler. Annesi, Tom’a biraz kızdı. Çünkü daha önce yaşanan olaydan ders almış olması lazımdı. Tom, o anda annesini ve babasını iyi dinlemediğini, onların sözlerinin kulağına küpe olmadığını ve gerekli dersi almadığını kabul etti.
Tom o anda anlamıştı ki birisinin kısacık sözü bile belki de büyük sorunlardan insanı kurtarabilirdi. Önemsiz gibi görülen tavsiyeler bazen hayat kurtarıcı bile olabilirdi.
Volkan ALKAN
7-A