9 Aralık 2013 Pazartesi
İNSANLAR VE KÖPEKLER
Ben Prenses. Yıllardır sahibi tarafından kız sanılan bir erkek köpeğim, sahibi tarafından kız elbiseleri giydirilen, süslenen gariban bir köpek. Hayatım, popomun içine anca sığabildiği küçük bir kulübede geçiyor. Sahibimin o dev, müstakil, dört katlı evinin bahçesindeki hiç temizlenmeyen küçücük, işkence odası gibi kulübede.
Sahibim benimle hiç ilgilenmiyor. Beni bir süs gibi görüyor. Ne yemek veriyor ne su. Beni ayak işlerini yaptırmak için kullanıyor. “Prenses terliklerimi getir. Prenses uzaklaş! Prenses yuvarlan. Prenses, Prenses, Prenses. Bu isim bir erkek köpeğe verilebilecek bir isim değil. Ama benim sahibimin aklı buna yetmiyor. İnsanlar şu aralar aldıkları köpeklere hiç değer vermiyorlar. Onları bir oyuncak gibi görüyorlar. Ama biz köpeğiz, cansız bir varlık ya da sizin özel şaklabanınız değiliz. Bize o anlamsız komutları öğretip saçma sapan yarışmalara sokarak hiçbir şey kazanmazsınız. Sadece bize işkence etmiş olursunuz. Arada bir kulübemden dışarı çıkıp etrafı izliyorum. Her taraf sahipsiz köpek dolu. Köpeğine bakamayan, sokağa bırakıyor. Hiç düşünüyor musunuz o köpek soğukta ne yapar, nerede kalır diye? Hiç empati kuruyor musunuz? Hayır! Bazen sahibimi sevmesem bile şükrediyorum bir sahibim olduğuna. Ne var canım, köpekler de şükredemez mi? Sizin asıl sorununuz bizleri bir canlı olarak değil de bir varlık olarak görmeniz. Köpeğine işkence edenler bile var. Bugün Prens ile dışarı çıktık, biraz yürüyüş yaptık. Prens benim kız arkadaşım ama ne yazık ki sahibi de onu erkek sanıyor. Birlikte parka gittik. İnsanlar bize bağırdı. “Çocuklarımızdan uzak durun pis, mikrop yuvası hayvanlar!” diye. Oysa biz onlardan temiz, iyi kalpli ve saf canlılardık. İnsanlar dünyayı yok ettikten sonra hep suçu biz hayvanlara atarlar zaten. Sanki belediye çöplüğü yerine kullanıyorlar sokakları. Daha sonra da “Köpekler çöp poşetlerini yırtıyor, her taraf çöp oluyor iğrenç kokuyor.” diyorsunuz. Bütün insanlar kadınlar gibi. Bir dedikleri bir dediklerini tutmuyor. Kadınları da anlayamıyorum, insanları da. Hem seviyorlar hem dövüyorlar.
Ey insanlar, siz bizi hiçbir zaman anlamadınız. Bazılarınız bizi köpeğim var diye hava atmak için, bazılarınız bekçilik yapmamız için, bazılarınız ise bir dosta ihtiyaç duyduğu ve gerçekten sevdiği için aldı. Ne demişler “Köpek en sadık dosttur.”. Biz köpeklere gerçekten değer veren insanlar; sizleri çok seviyorum. Kendini bir şey sana insanlar, anlattıklarımı aklınızın herhangi bir köşesine yazın. Prenses abinizi unutmayın. Prens bekliyor gitmem lazım yoksa şimdi bir ton trip atar. Ah şu kızlar!
Elif Dilan ÇELİK
7-C