2 Mart 2022 Çarşamba

BÖCEK VEYA BİR ADAMIN YAŞAMININ SON SAATLERİ

 

BÖCEK VEYA BİR ADAMIN YAŞAMININ SON SAATLERİ

Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. Şöyle bir çığlık bastı, bütün komşular uyandı. Üst katta yaşayan huysuz teyzeye inmeler indi, Gregor’un anlayamadığı şeyler gevelendi. Gregor çok stres olmuş bir şekilde yataktan inmeye çalıştı. “Ay, ay, ay!” diye inledi ve sonra 4 ayağının (ki onlara ayak denilebilirse) üzerine indi.  “Bir pazar günü saat 7’de yaşayan bir insan apartmanda oturduğunu hatırlamalı, SENİNLE KONUŞUYORUM GREGOR SAMSA!” dedi üst katta yaşayan huysuz teyze. “Üzgünüm üst katta yaşayan huysuz teyze, seni uyandırmak istememiştim!” diye bağırdı Gregor Samsa ama der demez de bir tane daha çığlık bastı, söylemeye çalıştığı şey ağzından şöyle çıkmıştı: “Mıy mıy mırı mıy mırı mıy, mırı mırı mıy mıy!”

Gregor Samsa içinden “Aman Tanrım n’oluyor, hala rüyada mıyım yoksa? Rüyada olmalıyım çünkü içinde olduğum olayın daha mantıklı bir açıklaması olamaz!” diye geçirdi. Ne yapacağını düşünürken kapı çaldı ve irkildi. “Yo yo yo yo yo yo yo yo yo! Bu oluyor olamaz! Ne yapacağım?” dedi, tekrar içinden elbet, eğer dışından konuşsaydı üst katta yaşayan huysuz teyze ve kapısındaki şahıs bir şeyler olduğunu sezerlerdi. Gregor Samsa, daha ne olduğunu kendisi bile öğrenmeden başkalarının sorgulamasını istemiyordu. Kapıya gitti, bu oldukça zorlu bir süreçti ama başardı ve kapının deliğinden kapısını çalan kişiye baktı. Klarika’ydı. Klarika iş arkadaşıydı, meslektaş demek belki daha doğru olurdu çünkü Klarika ve Gregor Samsa neredeyse çok az iletişim kurmuşlardı. “Klarika Mayer neden bir pazar günü saat 7’de kapıma dayansın?” diye düşündü, Klarika bir kez daha kapıyı çalınca Gregor Samsa sıçradı, telaşlı bir şekilde etrafına bakındı ve ne yapabileceğini düşündü. “Camdan atlayabilirim. Hem böylece neden böcek olduğumun bir açıklaması varsa bile onu öğrenmek zorunda kalmadan bu iğrenç hayatı arkamda bırakabilirim.” diye mırıldandı çok sessizce ama sonra bu fikirden vazgeçti. Kapıyı açtı. Klarika elindeki sunumdan kafasını kaldırmadan “Şükür Gregor, kapıyı açmaya zahmet edebildin. Bugün çok önemli bir toplantımız var, unuttun…” diyordu ki kafasını kaldırdı ve böceğe dehşet dolu gözlerle baktı. İki salise sonra çığlık attı ve Gregor Samsa onu susturmak için “Şşşşhhhh!” diye bağırdı ama Klarika susmadı. Eliyle ağzını kapatmak istedi ama eli ince bir dal gibiydi. Yapabileceği hiçbir şey olmadığı için Klarika’nın kolunu soktu. “AMANTANRIMAMANTANRIMAMANTANRIMAMANTANRIM!” diye çığlık atmaya devam etti Klarika. “Sus, Klarika, benim işte, deli misin?” dedi Gregor Samsa ve birden Klarika sustu.

“Gregor, bu sen misin?” dedi. Gregor Samsa ona garip garip baktı. “Gerçekten ne dediğimi anlayabiliyor musun?” diye sordu. Klarika başını evet anlamında salladı. Evin içine geçip oturma odasına doğru yürürken Gregor’un böcek omuzunu tuttu ve “Bu nasıl hal? Yine estetik mi yaptırdın Gregor? Sana bu işlerden vazgeçmeni söylemiştim.” dedi. Klarika ve Gregor koltuğa oturdular. “Hayır. Ben yapmadım. Uyandığımda böyleydim. Neden olduğu hakkında en küçük bir fikrim yok.” dedi Gregor da.  “Böyle yaşayamazsın. Sana yardım etmek için bir şeyler düşünmeliyim. Ben birilerini çağırmaya gideyim. Sen burada bekle.” Dedi Klarika. “Hayır, Klarika, gitme. Beni bırakmamalısın ve kimseye bundan bahsetmemelisin. Bir çözüm bulmamız gerekecek. Ben de seninle geleceğim.”

Klarika ve Gregor evden çıktılar, Gregor’un dev bir böcek olduğu belli olmasın diye ona bir palto giydirdiler. Sokakta kimsecikler yoktu, şans yüzlerine gülmüştü. Ne yapacaklarını bilmez şekilde Klarika’nın arabasına doğru yürürken bir ses duydular. “Olamaz. Saat yediyi on beş geçiyor. Her pazar bu saatte böcek ilaçlama aracı gelir ve sokaklara böcek ilacı sıkar. AAAAAAHHHHHH!” dedi Gregor. O sırada böcek ilaçlama aracı önlerinden geçiyordu ve palto Gregor Samsa’yı koruyamadı. Son gelmiş ve geçmişti.

Zeynep EREL 7-B