Kiralık
katil olarak ilk işime gidecektim. İngiltere’nin en köklü ailelerinden biri
olan Forcesword ailesine uşak olarak gidecektim. İş görüşmelerine gittim.
İnanılmaz stresliydim. İlk görevimin bu kadar zor olması beni tedirgin
ediyordu. Hem de iki kişiyi öldürmeliydim Ailenin Annesini ve onun kızını.
Görüşmeler güzel geçti. “Aslında çok para veriyorlarmış, keşke burada
çalışsaydım.” dedim içimden.
Pazartesi
olmuştu, evlerine gidecektim. Yola çıktım ve içeri girdim. Yemeklerinin içine
zehir atacaktım. Aslında kolay olacaktı. Yemeği hazırladım. Bayan Forcesword
geldi. Ama ne göreyim? Yaramaz köpekleri Max yemeğe atladı ve onu YEDİ!
Yanlışlıkla bir köpeği öldürdüm.
Köpeğe
otopsi yapıldı. Bunu bir zehrin yaptığı görüldü. Bayan Forcesword bütün
uşakları sorguya çekti. Oraya giderken bir uşak beni ağzımdan tutup içeri
çekti. Bana “Sen de neyin nesisin ve ne yapmaya çalışıyorsun?” diye sordu. Ben
de “Ben bir şey yapmıyorum.” dedim. Ayvayı yemiştim galiba. “Senin bir kiralık
katil olduğunu anladım, peki seni kim gönderdi?” dedi. “John Smith” dedim. O da
“Beni de dedi.” Bütün uşaklar “Beni de” dedi. O an dolandırıldığımızı anlamıştık.
Oradan çıkıp o adamı bulmaya gidiyorduk. Bu kadar saf olacağımı hiçbir zaman
düşünmemiştim.
Ege KOCABAŞ 7-B