21 Mart 2022 Pazartesi

İLK KİTAP

 

Yıl 2054, zaman makinesinin çıkmasıyla başlamıştı serüven. Asıl sorun sadece 1 haklarının olmasıydı. O haklarını çok mantıklı kullanmaları gerekiyordu. Onlar asla korkmadan bindiler zaman makinesine, sadece bir sayıdan istedikleri zamana gidemediler.

Gittikleri zaman 1729. Elif zamanlar kitabına baktığında “Arkadaşlar, şu anda Türklerin ilk kitabını çıkarttığı zamandayız.” dedi. Hep bir ağızdan “Ne!” diye bağırdılar. Mert “İyi o zaman, belki tarihteki ilk kitabı görürüz, haydi yola çıkalım.” dedi. Cenk “Siz deli misiniz? Yıl 1729. Bu insanların konuşmasına, kılık kıyafetlerine bakın; bir de bizimkine bakın.” Mert sözü keserek “Cenk haklı, Elif bizi neden bu yıla getirdin?” dedi. Elif “Ben aslında bu zamana getirmeyecektim, bizi 1829’a götürecektim ama bir harfi yanlış yazmışım bu nedenle buraya geldik.” dedi. Mert “Tamam, şimdi şu zaman makinesinden çıkalım ve yürüyelim.” dedi.

Meydana geldiklerinde hep birlikte zaman makinesinden çıktılar ve yola koyuldular. Meydanda büyük bir kapının önünde iki adam vardı. Elif “Aaaa! İşte ilk kitap burada saklanıyor bence, haydi içeri girelim.” dedi. Üçü de koştular. Kapının önündeki adamlardan birine sordular: “Pardon, içeri girebilir miyiz?” Adam “A, buyur bacım!” Elif şaşırarak “Tabii ya, 1829’dayız.” diye düşünerek cevap verdi. “İçeri girebilir miyiz?” Adam “Buyur bacım, gir.” dedi. Üçü de aynı anda içeri girdiler. İlk kitabı gördüler, bu zamanda elektronik kitap varken burada gerçekten el yazısı bir kitap var. Nasıl da bu kadar çabuk değişmişti her şey? 

Asya ARSLAN 7-B