1 Mart 2022 Salı

ON SENE ÖNCE

 

Üzerimde birinin bakışlarını hissettim. Çok rahatsız edici bir duyguydu. Özellikle ölü olduğum düşünülünce. 10 seneden beri burada duruyorum. Her gün bir önceki günün daha sıkıcı bir hali oluyordu. Geçmiş anılarımı izliyordum. Zaten yaşanan bir şeyi neden tekrar izleyeyim ki? Bugün o iğrenç anımı izliyordum: Ölümümü.

10 sene önce üniversiteye yeni başlamıştım. İlk günümde sözde yeni arkadaşlar edinmiştim. Üçüyle de yemek yerken tanışmıştım. “Gelin buraya oturalım.” dedi yeşil gözlü bir kız. “Başka bir yere de oturabiliriz.” dedi yanındaki 2 saatlik uykuyla duruyormuş gibi görünen kız. Yeşil gözlü kız onun kulağına bir şeyler fısıldadı ve sırıttılar. Yanıma oturup “Merhaba ben Sam.” dedi yeşil gözlü kız. “Ben de Rose.” dedi yanındaki. Üçüncü kız da benim yüzüme uzun uzun bakıp çok kısık bir sesle “Amy” dedi. “Ben de Isabelle.” dedim. “Memnun oldum. Galiba burada yenisin. Biz de grubumuza yeni bir kişi arıyorduk. Bir önceki kayboldu da.” “Olur, zaten burada arkadaş edinmek istiyordum.” dedim. “Mükemmel, o zaman seni bugün akşam olacak pikniğe davet edebiliriz.” dedi Rose. “Bu akşam biraz işim var ama haftaya olabilir.” dedim.

Bu kadar çabuk davet edebildiklerine şaşırıyordum. Daha 5 dakika bile olmamıştı tanışalı. “Tamam, olur, ne zaman istersen.” Yemek boyunca sohbet ettik. Rose ve Sam çok konuşkandı ama Amy sadece ismini söyledi. Amy ile daha yakın arkadaş olmak istiyordum. İyi birine benziyordu. Eve giderken sadece bunları düşünüyordum. Metroya girdim ve çok büyük bir ilan gördüm. Üzerinde “Aranıyor” yazıyordu ve kıvırcık, kızıl saçlı bir kız vardı. Çok mutlu görünüyordu. İlana baktım ve metroda yerime oturdum. Sam’in bana ne dediğini hatırladım “Biz de grubumuza yeni bir kişi arıyorduk. Bir önceki kayboldu da.” demişti. Benim yaşlarımda görünüyordu. Umarım o değildir dedim kendi kendime ve kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Eve gelince ailemle yemek yiyip yattım.

Sonraki günlerde bir önceki günün aynısı oluyordu. Bir hafta boyunca aynı şeyleri yaptım. Rose, Sam ve Amy’yi biraz daha iyi tanıyordum. Kütüphaneye giderken Sam yine aynı soruyu sordu: “Isabelle, bugün akşam pikniği hazırladık, gelmek ister misin?” Hiç istemesem de kabul ettim. “Süper, o zaman akşam altıda seni alırız. Adresin ne?” Adresimi verdim.

Akşam oldu ve salonda gelmelerini bekliyordum. Dışarıdan bir korna sesi gelince çıktım ve arabalarını görünce bindim. Üç kızın bana heyecanla baktıklarını gördüm. “Hazır mısın?” ‘’Evet’’ Neden bu kadar heyecanlı olduklarını anlamıyordum. Piknik yapacağımız yere geldik. Geldiğimizde ağaçların diplerinde bir sürü ölü bedenler gördüm. Arkamı dönüp koşacaktım ki sırtımda dayanılmaz bir acı hissettim. Üç kıza baktım ve on saniye olmadan buradaydım. Ve o an o sahneyi izlerken cennetimde birinin beni izlediğini hissettim. Etrafıma baktım ve Amy’nin sırıtan yüzünü gördüm.

Ayşe Ada ÖZDEMİR 7-B