Bir
gün, pembe valizin ailesi Japonya’nın başkenti Tokyo’ya gitmeye karar vermiş.
Pembe valiz biraz endişelenmiş çünkü ilk kez bir uçağa binecekmiş. Havaalanına vardıklarında
pembe valizi ailesinden ayırmışlar.
Zavallı pembe valiz ne yapacağını bilemediği için çığlık atmış. Tabii bir
sandık dışında kimse onu duymamış.
O
sandık çok güzel bir sandıkmış. Pembe valiz içinden “Ne kadar da güzel bir
sandık! Çok havalı! Umarım benimle arkadaş olur…” diye geçirmiş. Sandık “Niye
çığlık atıyorsun? Herkesi uyandıracaksın! Of… Yeni mi geldin?” demiş. Pembe
valiz “ Evet. Bu benim ilk uçağa binişim. Özür dilerim.” demiş. Sandık ise
isteksizce “İstersen bugünlük ama sadece bugünlük senin arkadaşın olabilirim.”
demiş. Bunun bir mucize olduğunu düşünen pembe valiz “Olur fakat arkadaş
olacaksak bana ismini söylemelisin.” diye sandığın kulağına fısıldamış.
Sandık
ise “Of tamam. Benim ismim Peter. Senin ismin ne?” diye sormuş. Pembe valiz de
“Benim ismim ise Melodi. Tanıştığımıza memnun oldum!” demiş. Zaman akıp geçmiş.
Yolculuk bitmiş fakat Peter hala Melodi ile birlikte olmak istiyormuş. Peter,
Melodi ile Melodi’nin evine gitmiş. Sonsuza kadar birlikte yaşamışlar.