Yaz
tatilinde olduğum bir gündü. Ödevlerimi çok önceden bitirmiştim. Arkadaşım
Bahar ile plaja gitmeyi planlıyorduk. Orada yemek için de annem bize kek
yapmıştı. Öğleden sonra plaja gittik. Denizin sıcaklığı çok güzeldi. Hava ve
deniz çok durgundu. Denizin içindeki balıklar ayrıntılarına kadar net bir
şekilde görünüyordu. Biraz yüzmek için derine gittim. Daha sonra bir de ne
göreyim? Yarısı kuma gömülmüş çok eski bir anahtar. Hemen derin bir nefes
alarak daldım ve anahtarı aldım. Sonra Bahar’ın yanına gidip ona olanları
anlattım. Bahar’ın bir anda gözleri parladı ve dedi ki “Bizim evin yanında terk
edilmiş bir ev var, oranın anahtarı olabilir mi?” Kurulandıktan sonra hemen
Bahar’ın bahsettiği yere gittik. Dediği gibi anahtar kapıyı açtı. İçeriye
girdiğimiz anda resmen farklı bir boyuta gitmiştik. Bir anda kendi isimlerimizi
duyduk. İşte tam o anda fark ettik ki geleceğe gitmiştik! Gelecekte de
arkadaştık. İstediğim meslek sahibi olamamıştım ama görünüşe göre çok
mutluydum. Daha sonra bir anda kendimi okulda matematik dersinde zilin çalması
ile buldum. Her şey bir rüyaydı. Hemen Bahar’a gördüğümüz rüyayı anlattım.
İkimiz de çok güldük.
Alara Gül KOYUNCU 6-B