29 Ocak 2014 Çarşamba

DÜŞÜNCEMİ SÖNDÜRMEYİN

Evimiz çok karanlıktı. Elektrikler mi kesilmişti, sigortalar mı atmıştı? Önümü göremiyor, yolumu bulamıyordum. Çarpıyordum duvarlara. Sesleniyordum, bağırıyordum, yırtınıyordum evin içinde. Duyulmuyordum. Pencereleri arıyordum. Her yer duvardı. Simsiyah duvar. Bir çıkış yolu bulamıyor, gözlerimi açamıyor, çıkamıyorum şu lanet olası yerden. Kapana kısılmış gibiydim. Oturdum, etrafa bakındım ama zifiri karanlıktı. Görülmüyordu hiçbir şey, ayağıma bir şey çarptı. Bir mumdu galiba. Onun yanında da bir çakmak duruyordu. Mumu yaktıktan sonra etrafımda bir sürü insan belirdi. Bana bağırmaya başladılar. “Sen ne yapıyorsun, çabuk o mumu söndür!” gibi şeyler söylediler. Kaçtım. Onlardan kaçtım. Mumumu söndürmelerini istemiyor, karanlıkta bir başıma kalmak istemiyordum. Önüme biri çıktı ve üfledi. Mumum söndü. Sesler kesildi, her yer karanlık oldu. Yine bir başıma kalmıştım. Oturdum ve bu mumun nereden geldiğini düşündüm acaba bu mum benim düşüncelerimin simgesi olabilir miydi? Düşüncelerimi mi söndürmeye çalıştılar? Miray AKKOÇAN 8-B