7 Ocak 2014 Salı

TAHTAYIM

Merhaba! Ben tahta, çoğunuz beni tanır. Sınıflarınızda ve başka yerler de kullanılırım. Sizin çok işinize yararım. Üzerime yazılar yazarsınız, sonra silersiniz. Her ülkede varım sanırım. Ben çoğu dili, çocukları, yerleri, yazıları gördüm.


Ama bazen siz çocuklar ve öğretmenler ya da diğer kişiler beni üzüp canımı yakıyorsunuz. Üzerime sert cisimler atıyorsunuz, gereksiz yere vuruyorsunuz. Sonra üzerimde delikler oluyor. Şikâyet ediyorsunuz. Şikâyet etmeye hakkınız yok, zaten siz yapıyorsunuz o delikleri. Keşke ağızım olsa da sizinle konuşabilsem.İçimi size dökebilsem. Acaba diğer tahta arkadaşlarımda mı böyle? 

Bir şiir yazdım size:

Bir tahtayım kah mutlu, 
Bir tahtayım kah mutsuz. 
Bir tahtayım sevilirim, 
Bir tahtayım unutulurum. 

Siz tekrar gelince okula, 
Meraklanırım bu gün ne olacak diye,
Bazen süslersiniz beni karne günü diye,
Sevinirim işte o an süslendiğimde.

Siz gidince okuldan, 
Siler beni temizlerler. 
Rahatlarım siz gidince,
Dinlenirim bütün gece.

Bir tahtayım kah mutlu, 
Bir tahtayım kah mutsuz. 
Bir tahtayım sevilirim, 
Bir tahtayım unutulurum. 


Keşke bu şiiri size ulaştırabilsem. Böylece hepimiz mutlu oluruz. Siz benim yerimde olsanız aynı şeyleri düşünürdünüz, haksız mıyım? J

Mehmet Deniz Öztürk

5-B 429