Hayat bizim için ne ifade eder? Hiç düşündünüz mü? Bence
hayat, her ne kadar bazen yokuş aşağı, bazense yokuş yukarı olsa da bizlere
sunulmuş eşsiz bir hediyedir.
Hayatın en yakın arkadaşı zamandır. Ne zamanı hayattan ne de
hayatı zamandan ayrı düşünemeyiz. Hepimize bahşedilmiş bir hayat var. Onu nasıl
yaşayacağımız, zamanımızı nasıl değerlendireceğimiz bizlere bırakılmıştır. Önemli
olan bu hayatı her daim içimize sinecek şekilde, yaptığımız ve yapmadığımız
şeyler için pişmanlık duymadan dilediğimizce yaşayabilmektir. Çünkü zaman
denilen kavram hep ileriye doğru işlemektedir. Diğer bir deyişle bugünümüzün
tekrarı yoktur. Olamayacaktır. Her hayat sahibine özeldir. Kararlarımız, seçimlerimiz
bizlere aittir. Hayatımızı iyilikle, güzelliklerle, bizi en mutlu edecek
şekilde yaşamalıyız. Hayatımızın değerinin farkında olmayız. Zamanın bizim için
ne kadar önemli olduğunu unuturuz. Bazense bütün bunları bilip söylememize
rağmen yine yeri geldiğinde gereksiz şeylere üzülür, güzellikleri ve bizi mutlu
edecek şeyleri kaçırırız...
Ben hayatı bozuk paraya benzetirim. Tıpkı Cervantes'in de
söylediği gibi ''Hayat, bozuk para gibidir, dilediğiniz gibi yaşayabilirsiniz
ama sadece bir kez.'' Çünkü bozuk para kolay harcanır ve ne kadar harcadığımızı
fark etmeyiz çoğu zaman. Ve bir gün bir bakarız ki elimizde harcayacak hiç
bozuk paramız kalmamış. Başka bir deyişle, anlarımızı biriktirdiğimiz bir kumbaraymış
hayatımız altı delik... Biz anlarımızı biriktirdik zannederken hepsi akıp
gidiyormuş meğer... Çünkü gözden
kaçırdığımız şeyse en yakın arkadaşı olduğu gibi, zamanın, hayatın en büyük
düşmanı da olduğuymuş. Tuana GÜLER 7-A