Evet,
tahmin edebileceğiniz üzere ben bir kediyim ve size bir günümü anlatacağım. İlk
olarak uyanmamdan başlayayım. Her zamanki gibi uyanmıştım ve bir de ne göreyim:
Sahibim Murat’ın üstünde yatıyorum. O beni çok sever ve her gece beni yanına
alır. Ben de doğal olarak bunu hiç ama hiç sevmem. Uyanır uyanmaz hemen kaçarım
çünkü kendisi her gün horlar ve ben de derin bir uykuya bir türlü dalamam. Size
Murat’ın arkadaşı Hüsnü’den de söz edeyim. Hüsnü çok iyi biri, bana hep yemek
verip beni her zaman sever. Bu arada Murat’ın sevmediğim tek tarafı çok cimri
olması, bana doğru düzgün yemek almaz. Neyse, konumuza dönelim. Murat’ın annesi
kahvaltıyı hazırlıyordu, bense yine oyuncağımla oynuyordum. O sırada Hüsnü
gelip bana yemek verdi, bense ona patimi uzattım ama bir anda elini çekip
kaçtı. Galiba tırnaklarım canını yakmıştı. Bir daha yapmam deyip mamamı yedim.
Karnımı bir güzel doyurduktan sonra Murat’ın annesinin yatağına gidip uyudum.
Uyandığımda ise ne göreyim: Murat önümde paralarını sayıyordu. Bir keresinde paralarını
sayarken birini yırttığımı hatırlıyorum o yüzden Murat bana hâlâ kızgın. Cimri
olduğundan normal tabii. Ben de kalkıp yemeğimi yedim, sonra kendi yatağıma
gidip yattım. İşte bir günüm böyle geçiyor. Çoğu uyuyarak ama olsun, ben
sahibimden ve yaşadığım yerden memnunum sonuç olarak. Mesut Dora MAYTALMAN 7-A