24 Mayıs 2017 Çarşamba

SANATIN GEREKLİLİĞİ

Hayal gücü ve yaratıcılığın olmadığı bir toplumun var olduğunu düşünebiliyor musunuz? Resim ve heykel yok. Müzik ve dans da yok. Tiyatro ve sinema bilinmiyor. Böyle bir toplumu ben hayal edemiyorum. Aslında hayal edebiliyorum. Herkes evinden işine, işinden evine birer robot olarak gidip geliyor. Ne kadar sıkıcı bir yaşam olurdu bu, değil mi?
Sanat gerçekten de bir milletin hayat damarlarından biridir. Demek istediğim, sanat yaşam kaynaklarından biridir. İnsanlara hayatın hem güzel taraflarını hem de kötü taraflarını yansıtan ve öğreten bir şeydir. Hayatı siyah beyaz düşünseniz nasıl olurdu? Bence çok iç karartıcı olurdu. Sanat hayatımıza renk katar ve bizi makineleşmekten kurtarır.

Atatürk: “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” sözüyle bize sanat olmadan tam da yaşadığımızı söyleyemeyiz demek istiyor sanırım. Eğer özetlersek sanat hayatımızın büyük bir bölümünü oluşturuyor ve sanat sayesinde robotlarla aramızda bir fark oluyor. Bu yüzden sanatı hayatımızın çoğu yerinde görebiliriz. Mesela seyrettiğimiz filmler, okuduğumuz çizgi romanlar, gezdiğimiz müzelerdeki tablolar ve antik kentlerdeki heykeller gibi. Bunları anlamak için sanatı bilmek gerekir ama bilmesek de bunlardan çok keyif alabilir ve yaşadığımızı hissedebiliriz. Deniz ÖKTEM 7-A