Gün
1
Etrafta
garip bir salgın ortaya çıktı. İnsanlar bu salgına yakalanınca saldırganlaşıyor
ve deliriyor. Devlet tedavisini aradığını söylemişti ama ben de ne olur ne
olmaz tedaviyi bulmaya çalışıyorum.
Gün
2
Ölü
bir adamın çantasından "Glock-23" taslağı buldum. Çantada bir el
feneri ve yemek de vardı. Şu an otobandayım ve çok fazla hastalıklı yok.
Gün 3
Otobanın
yakınlarında bir ev buldum. Şu an o evin içinde anne ile babanın kaldığı yatak
odasındayım. Kapıma hastalıklı bir adam dayandı. Buradaki tek hastalıklının o
olmadığına da eminim. Biraz odayı araştırırsam iyi olur sanırım.
Gün 4
Odanın
içinde bolca yemek buldum ve odayı temizledim. Karısı sanırım kocasını dolaba
kilitlemiş çünkü dolabın içinden çürümüş bir ceset çıktı. Oda şu an temizlendi.
Yatağın yanına büyük bir masa taşıdım. Deney malzemelerimi dolaba, eşyalarımı
çekmeceye yerleştirdim.
Gün
5
Odadaki
televizyonun hala çalıştığını fark ettim. Hatta hala çalışan kanallar var. Ve
"DoomChannel" adında bir kanal açılmış. İnsanların yaptığı katliam
videoları ve hayatta kalma taktikleri gibi videolar var. Kitaplığın bir
tahtasını kırıp kapıdaki hastalıklıdan kurtuldum. Bahçedeki demir kapıyı alıp
koridora yerleştirdim. Evin bodrumunda iğrenç bir duvar vardı.
Gün
6
Bu
evde garip olaylar oluyor. İlk başta havalandırmadan garip sesler geliyordu.
Seslerin devam ettiği sırada oraya el yapımı bayıltıcı gaz attım. İçeri girdim
ve fare kemiklerinden başka bir şey bulamadım.
Gün 7
Artık
duvarlardan da ses gelmeye başladı. Sanırım yalnızlıktan deliriyorum. Bütün
değerli eşyaları sırt çantama koydum ve evden kaçtım. Ve biri dolaptan iki ağrı
kesicimi almış.
Gün
8
Şehre geldim. Şansıma bu hastalıklılar
zombi gibi değil, ortalıkta gezinmiyorlar. Ama onlar da insanlar gibi evleri
yağmalayıp tuzak kuruyor, eşya çalıyorlar. Sanırım biri beni izliyor.
Gün
9
Akşam
uyuyor taklidi yapıp beni izleyenin kısmen gördüm. Doğrudan kaçmaya başladım.
Akşam sokaklar daha tehlikeli. Yanıma sadece çakımı, defterimi, el fenerimi,
kalemimi, silgimi ve silah ile bomba tarifimi aldım. Gerisini alacak zaman
yoktu. Bulduğum bir binanın içine saklandım. Orada Bora adında, hastalıksız
biriyle tanıştım.
Gün
10
Bora
benimle birlikte dolaşmayı kabul etti. Zaten o da tek başına sıkılıyormuş. Bora
bana bir "Revolver" verdi. Bir silah imalathanesi bulduk. Şu an
"Glock23" taslağını gerçeğe dönüştürüyorum.
Gün
11
Uzun
bir süre ardından "Glock23"ümü yaptım. Bütün silahlar alınmış. Bir
tane çanta ve 4 tane pantolon buldum. Yolda bir iki tane hastalıklı vardı. Onları
da birlikte hallettik. Şu an sanki hayat biraz daha kolay.
Gün
12
Yolda
eski bir kamyon bulduk. Arabanın içinde anahtarı ve benzini bile vardı. Araba
çalışıyordu. İkinci otobanda yoldayız. Benzincide durduk, bozulmamış yemekler
arıyoruz. Bir hastalıklı üzerime atladı. Bir hareketle kendisinden kurtuldum.
Gün 13
Dün
benzincide kaldık. Şu an yeniden yoldayız. Az önce biri otostop çekiyordu.
Araba geçerken önüne atladı. Sanırım hastalıklıydı. Ormanda bir ev bulduk.
Oraya küçük bir sığınak yapıyoruz.
Gün
14
Evin çitlerini kırıp barikat kurduk.
Kapıları sağlamlaştırıp camlara barikat kurduk. Evde bir de halatta sarkan
hastalıklı cesedi vardı.
Gün
15
Sığınağımız
bayağı güzel oldu. Gizli bir depo bulduk. İçeride bir sürü yiyecek vardı.
Yakınlarda bir helikopterin düşme sesini duyduk ve evde bir kamera bulduk.
Helikopteri arıyoruz.
Gün
16
Hala
ormanda ilerliyoruz. Ses yakından gelmişti ama bilmiyoruz. İki saat daha geçti,
sonunda bulduk. Bazı kısımları yok ve bir kısmı yanıyor. Bir adam bulduk.
Ayaklarından biri kopmuştu, diğeri de yanmıştı. Dediğine göre helikopterde
hastalıklı saldırmış.
Gün17
Yolu
bildiğimizden sığınağa hızlı döndük. Adam yolda yaşamını yitirdi. Ama en
azından orada biraz eşya bulduk. Bugün başka bir şey olmadı, ondan malzemeleri yazacağım:
Bir çanta, bir "Glock23", dört tane on dokuzluk "Glock23" şarjörü,
bir el feneri, bir defter, bir kamera, iki kalem, bir silgi, bir bant, bir
"Revolver", üç tane altılık "Revolver" şarjörü, üç
bayıltıcı bomba, iki kot pantolon, üç tişört, bir hoodie, bir çakı, üç paket
yiyecek, iki sığır eti, bir deney kiti. Çok zengin sayılmayız ama yine de iyi
sayılır.
Gün
18
Sanırım
yakınlarda bir kamp var. Bora ormanda birini gördüğünü söyledi. Doğru olabilir,
incelemekte fayda var.
Gün 19
Burada
kesin bir şeyler oluyor. Ormanda birkaç parçalanmış hayvan buldum. Ve buraya
gelirken Bora’yla yepyeni bir araba bulduk. Önüne çelik zırh yaptık, diğer
arabanın tekerleklerini söküp buna taktık. Benzini de buraya aktardık.
Gün
20
Bugün
size kendimden bahsedeyim. Yirmi iki yaşındayım. Sakalım yok, saçım kısa ve
dağınık. Hiç çıkarmadığım sarı bir Buff’um var. Siyah bir hoodie kot pantolon ve
siyah kemerim var. Saçım ve gözüm siyah. Mimar olacaktım ama askerde salgın
çıktı. Çok hızlı değilim, yorulmam. İyi nişancıyım, kılıç kullanmayı biliyorum,
taktiksel zekâm iyi.
Gün 21
Tam
bir yıl, üç hafta oldu salgın çıkalı. Bence iyi gidiyoruz. Radyoda yakınlardaki
şehrin oradaki bir otelin tepesinden insanları helikopterle alacaklarını
duydum. Eşyaları topluyoruz, az sonra çıkacağız.
Gün
22
Şehrin
içinde oraya doğru gidiyoruz. Size Bora’yı tanıtayım. Benden biraz daha kısa. Hızlı
ama benden daha çabuk yoruluyor. Mavi bir gömlek giyiyor. Kırmızı ayakkabıları,
siyah pantolonu ve mavi kemeri var. Yuvarlak sakallı, siyah saçlı, mavi gözlü. Kickboks
yapıyor, yirmi bir yaşında, benimle aynı yerde askere gidiyormuş ve futbolcu
olacakmış.
Gün
23
En
yukarı çıktığımızda helikopter yeni kalkmıştı. Biraz dinlendik. O sırada Berk
adında biri yukarı çıktı. O gün orada kaldık çünkü ertesi gün çok daha zor olacaktı.
Gün
24
Şu
an çelik kapılı bir odadayız ama buraya gelene kadar olayları anlatacağım. İlk
merdivenlerden bir kat aşağı indik. Daha fazla inemiyorduk çünkü merdiven
yanıyordu. Biz de yandaki koridora girdik. Üçüncü odanın yanından geçerken Berk'in
kafasına hastalıklı atladı. Cam kırıldı, hastalıklı camdan düştü, Berk’se son
anda tutundu. Sonra koridorun sonuna kadar gittik. Oraya kadar iki hastalıklı
daha vurduk. Sonra yan tarafa doğru gittik. Koridorun sonunda merdivenden iki
kat indik. Tabii biz hala arada çıkan hastalıklıları vuruyoruz. Daha fazla
inemedik çünkü altı yanıyordu. Biz de koridordan kafeye kadar koştuk. Ve
asansörle yirmi iki kat aşağı indik. Zemin katın tamamı yanıyordu. Alevlerin
içinden bir hastalıklı Bora’nın üstüne atladı ve birlikte ateşe düştüler. Bora’nın
kolu yandı ama en azından ölmedi. Ateşlerin içinden koştuk ve otelin bahçesine
vardık. Oradan da çelik kapılı, şu an olduğumuz odaya geldik. En az yirmi sekiz
hastalıklıdan kurtulmuşuz.
Gün 25
Odadan
çıktık. Biraz araştırdıktan sonra arabayı bulduk. Buradan kaçıyoruz. Radyoda
helikoptere yetişemeyenlerin bir sığınakta toplanıp alınacağı söyleniyordu. Şu
an oraya gidiyoruz.
Gün 26
Yol
tıkandı. Yürüyerek gitmek zorundayız. Başka bir grupla karşılaştık. Ak-47 ile
önce Bora’nın canını aldılar. Berk’le kaçıyoruz. Yandan atlayan bir hastalıklı
Berk’i tuttu ve birlikte aşağıya düşüp yaşamlarını yitirdiler. Hala kaçıyorum.
(Bu defteri bulup okuyan kişiye
teşekkürler!)
Hayatta Kalma Süresi: 391 Gün Baran AZİZOĞLU 7-A